_in_ila_5.jpg          ÇİNÇİLLA

 

 

 

 

Yumuşacık Tüylü Egzotik Dost

Dünyada 20 yıl öncesine kadar sadece kürkü için özel çiftliklerde yetiştirilen Çinçilla, zamanla hayvan dostlarının ilgisini çekerek Avrupa ülkelerindeki evlere de girmeyi başardı. Çünkü Çinçilla, hem yabani içgüdülerini tamamen kaybetmedikleri için egzotik, hem de geceleri aktif olması nedeniyle gündüz çalışan kişilere ideal bir dosttur. Avrupa'da sadece Çinçillası olanların üye olduğu fan kulüplerde bu sevimli hayvanlar için değişik aktiviteler gerçekleştirilmektedir. Hayatta dokunabileceğiniz en yumuşak tüylü hayvan olan Çinçillanın pelerinleri İnka uygarlığında "krallara layık" olarak tanımlanmıştır. Kürk sektöründeki haklı şöhretini evcil hayvan olarak da perçinlemiş ve ülkemizde hayvansaverlerin yeni gözdesi olmayı başarmıştır.

Chinchilla (ülkemizdeki telafuz şekliyle Çinçilla, Şinşilya, Çinçilya)

Çinçilla yaklaşık 35  cm   uzunluğu ve ortalama 600gr ağırlığı ile tavşan, sincap ve farenin bazı özelliklerini bir araya toplayan şirin bir kemiricidir. 20cm uzunluğundaki kuyruğu ve çok güçlü olan arka bacaklarıyla oldukça iyi zıplayabilme özelliğiyle biraz da kediyi andırır. Doğada iki farklı chinchilla türü bulunuyor. Bunlar; kısa kuyruklu Chinchilla Liechtenstein ve uzun kuyruklu Chinchilla Lanigera'dır. Üçüncü tür olan Kral Çinçillanın nesli ne yazık ki çoktan tükenmiştir. Diğer iki tür de, geçen yüzyıl başında bütünüyle yokolma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizde ve dünyada kürkü için yetiştirilen tür "Chinchilla Lanigera" olarak tabir edilmiştir. Chinchilla ile aynı renk tonuna sahip olan fakat etlik olarak beslenen diğer tür Türkiye'de yoktur. Yılda 2 defa doğum yapabilen ve her doğumda ortalama 2-3 yavru veren Çinçillanın hamilelik süresi 16 haftadır.

tav_an_pet_kafesi.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Evcil Hayvana Giden Uzun ve Üzüntülü Yol…

_in_ila_6_jpg.jpg

 

 

 

 

 

Şili, Peru, Bolivya ve Arjantin'de bulunan And Dağları'nda grup halinde ve mağaralarda yaşayan bu şirin kemiriciler yumuşacık kürkleri yüzünden aşırı avlanma sonucunda geçen yüzyıl başında neredeyse doğada nesli tükeniyordu. "Chinchilla" ismi bu hayvanlara İspanyollar tarafından konulmuştur. Çünkü İspanyolların tanıdığı "Chincha" adlı yerliler yüzyıllardan beri bu hayvanları et ve kürkleri için avlıyorlardı. Fakat Çinçilla'nın neslinin bir ara tükenmek üzere olması Chincha yerlilerinin değil, Avrupalıların suçuydu. 16. yüzyılda bütün Güney Amerika'yı işgal eden İspanyollar, yerlilerden haraç toplamaya başlamıştı. 1524 yılında İspanyol kraliçesi İsabella'ya haraç olarak getirilen Çinçilla kürkünün son derece beğenilmesi nedeniyle Güney Amerika'ya yerleşen İspanyollar Çinçillaları avlamaya başladı. Doğada bulunan Çinçillaların sayısı avlanma nedeniyle gittikçe azalıyordu.


_in_ila_8.jpg

 

 

 

 

 

Doğada Nesli Azalıyor, Kürküne Talep Artıyordu !

1829 yılında ilk canlı Çinçila Avrupa'ya getirildi ve Londra'daki hayvanat bahçesinde sergilendi. 1865 yılında Hamburg'daki hayvanat bahçesine getirilen bir Çinçilla, diğer şehirlerdeki Çinçillalar gibi İspanyolların kürk merakını diğer Avrupa ülkelerine taşıdı. 1874 yılında ingiliz Sir John Murray ilk Çinçilla yetiştiriciliği denemesini gerçekleştirdi. Ancak, o ve birçok kişi bu konuda başarılı olamadılar. Çinçillalar ya başka hayvanlar tarafından avlanarak öldürülüyordu ya da farklı nedenlerden yaşamlarını yitiriyorlardı. Güney Amerika'daki Çinçilla avı ise, tüm hızıyla devam ediyordu. Yılda 500 bin Çinçilla postu ihraç edilirken, 1915 yılına gelindiğinde bu rakam 3 bine kadar düşmüştü. Artık doğada çok fazla Çinçilla kalmamıştı ve onları yakalamak da güçleşmişti. Tahminlere göre 1840 ile 1916 yılları arasında 21 milyon Çinçilla postları için öldürüldü. 1895 ile 1918 yılları arasında sadece Şili 3 milyon Çinçilla postu ihraç etmişti. Bir Çinçilla mantonun meydana gelmesi için ortalama 80 adet Çinçilla postu gerekiyordu.

_in_ila_7_jpg_esas.jpg

 

 

 

 

 

Koruma Altına Alınması

1918 yılında ilgili ülkeler Chinchilla neslinin tükenmek üzere olduğunu görüp, bu türü koruma altına alarak ihracatını yasakladılar. Fakat ihraç yasağı bu şirin dostumuzun kaderini değiştirmeye yetmedi. Şili'de yaşayan Mathias Ferrel Cahpman 1919 ile 1926 yılları arasında doğadan 11 adet Chinchilla toplamayı başardı ve onları 1926 yılında ABD'ye götürdü. Böylece ilk Çinçilla çiftliğini kurmuş oldu. Uzun yıllar Şili'de yaşamasından dolayı bu hayvanları iyi tanıyordu. Onları çiftleştirme ve yaşatma konusunda başarılı oldu. Çinçilla yetiştiriciliği hızla büyüdü ve kısa bir süre sonra Avrupa'ya da yayıldı. Çünkü Çinçilla postundan imal edilen kürkler hala çok popülerdi. Bu durum günümüze kadar fazla değişmedi. 2000 yılında Frankfurt'taki Fur&Fashion Fuarı'ndaki basın açıklamasına göre hala 200 ünlü modacı Çinçilla kürkleri tasarlıyor ve Japonya'da bir Çinçilla kürkü 49 bin Dolar'a alıcı bulabiliyordu. Bu nedenle dünyadaüretilen Çinçillaların çoğunluğu kürk endüstrisine yönelikti. Fakat son 20 yıldır bu durum yavaşça değişmeye başladı. Çinçillanın egzotik evcil hayvan olarak evlere girmeye başlamasıyla, bazı çiftlikler evcil Çinçilla üretimine yönelmeye karar verdi. Özellikle Belçika, Hollanda, İngiltere ve Almanya'daki birçok çiftlik evcil Çinçilla yetiştirmeye başladı. Bu sayede Çinçilla artık değişik renk varyasyonlarında üretilebiliyorlar. Bugün Güney Amerika ülkelerinde doğada yaşayan toplam 1000 ile 5 bin Çinçillanın kaldığı tahmin ediliyor ve Amy Deane'in "Save the Wild Chinchilla İnc." gibi projeleri sayesinde hayatta kalıyorlar.



_in_ila_2.jpg

 

 

 

 

 

Evcil Chinchilla


Chinchilla evlerimizde ortalama 15 yıl yaşayabilir. Ancak onların bakımı diğer evcil dostlarımıza göre biraz daha özen gerektirir. Her şeyden önce Çinçilla son derece sosyal bir hayvandır ve mümkünse çift olarak beslenmelidir. Alışkanlık edinme duyguları güçlüdür. Kediler gibi tuvaletini belli bir yere yapmayı tercih ederler. Yavru bir Çinçilla yeni ortamına alışması için en az bir hafta süre ister. Daha sonra bu hayvanların oyunculuk özelliği öne çıkacaktır. Bu biraz da sahibinin gösterdiği ilgi ve şefkate bağlıdır. Ses yapması için kafesine konulacak küçük çan veya çıngırak benzeri oyuncaklar onu sevindirir. Hatta gazoz kapağından değişik oyuncaklar yapmak mümkündür. Bu şirin dostlarımızın kemirgen olduğunu hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz. Bu nedenle de eğer evin içinde serbest dolaşmalarına izin verecek isek, mutlaka yaptıkları davranışlara göz kulak olmalıyız. Biz farkında olmadan ahşap mobilya veya kabloları kemirebilirler. Elbette Çinçilla bunu zarar vermek amacıyla yapmayacaklardır. Onların dadişlerini bir şekilde bilemek ihtiyacı olduğunu unutmayınız ve kafeslerinde sürekli küçük bir dal parçası bulundurmalısınız.

Beslenme

Vejeteryan olan bu kemiricilerin bitkisel protein, lifler, mineral ve vitaminlere ihtiyacı vardır. Doğal ortamlarında besin çeşitliliğine alışmadıkları için, yanlış beslenmede kolayca kabız olabilirler. Genellikle kuru ot ve tahıl ağırlıklı olarak beslenen Çinçillalara yaş meyve ve sebze verilmez. Sadece elma arada bir verilebilir. Özel rasyona göre hazırlanmış Çinçilla yemi tercih edilmelidir. Piyasada bulunan hamster, tavşan veya kobay yemi Çinçillanın bünyesine uygun değildir. Anavatanı olan And Dağları'nda ağaç kovukları ve mağaralarda yaşayan bu şirin kemirgenler ormanda görebileceğiniz hemen her şeyi yerler. Çam kozalağından diken türlerine kadar içerisinde tohum barındıran herşey Çinçila için besin kaynağıdır. Doğal ortamında ağaç kovukları ve mağaralarda yaşayan Çinçillanın besin kaynakları da yabani bitki tohumları ve ağaç kabuklarıdır. Kısaca Çinçilla otçul bir hayvandır. Bu nedenle yaşamlarını sürdürmek için yem ve suyun yanında kuru ota da ihtiyaçları vardır. Diğer gece hayvanlarında olduğu gibi bu hayvanlar da her gün akşam üzeri yemlenirler. Yem verme işi sadece akşamları hayvan başına bir yemek kaşığı (25-35gr) yem paylaştırmaktan ibarettir. Bunun yanında üretici isterse bir tutam kuru ot veya elma gibi değişik lezzetler verebilir. Standart yemi üreticinin hazırlaması mümkündür. Bunun için gerekli yem formülü üreticiye firma tarafında verilmektedir. Dikkat edilmesi gereken nokta mısır, yulaf, buğday gibi tahılları belli oranlarda harmanlamaktır. Yemde şekil değil içerik önemlidir. Aylık yem ihtiyacı ortalama 1kg olan Çinçillanın toplam bakım masrafı üreticinin şartlarına göre değişiklik gösterebilir. Örneğin üreticinin yeri kiraysa veya bu hayvanların her türlü ihtiyacını satın alarak karşılıyorsa kazanç olarak bu iş üreticiyi tatmin etmeyebilir. Temel besin kuru ot ve tahıllar olduğu için maliyeti etkileyen faktör bunların ne şekilde tedarik edildiğidir. Düzenli bakım programı uygulanan üretim çiftliklerinde yetişkin bir Çinçillanın yıl içerisindeki toplam bakım masrafı 4-6 Dolar arasındadır. Yem maliyetini düşürmek için piyasada kolaylıkla bulunan kuzu yemi veya tavuk ya da tavşan yemini Çinçillaya vermek, bu işten verim almanızı engeller. Hatta ölümlere yol açabilir. Üreticinin kullandığı yem Çinçillanın bünyesine uygun olarak hazırlanmalı, mümkün olduğunca taze olmalı ve en geç 6 hafta içinde tüketilmelidir.

Kafes



Gündüz uyuyan ve güneş battıktan sonra uyanan bu sevimli dostlarımız oldukça hareketlidir. Gözetim altında olmak şartıyla (neticede bir kemirgendir!) her akşam bir süre odada dolaşmaya izin verilebilir. Mobilya veya kabloları kemirmeyeceğine emin olmalısınız. Bir süre serbest kalan Çinçillanın bütün geceyi kafeste geçirmesinde bir mahsur olmaz. Ancak kafes ölçüleri ve tasarımı bu hayvanların hareketli bünyesine uygun

olmalıdır. Çinçillalar hemen herşeyi kemirdikleri için plastik olan hiçbir şeyin kafeste yeri yoktur. Ağaç kabuklarından veya tuğlalardan küçük mağaralar yapılırsa, Çinçilla arada bir saklanma içgüdüsünü tatmin eder ve mutlu olur. Sıkılmamaları için kafes içerisine değişik oyuncaklar konmalıdır. Çinçillalar ses çıkartan oyuncaklara özellikle bayılırlar. Örneğin sağlam monte edilmiş bir çan onları eğlendirecektir. Ama unutmayın ki, bu hayvanlar geceleri faal olduğu için biraz gürültü yapabilirler. Gündüz çalışan bir kişi için ideal dost olabilirler.

Çinçillanın Özel Tüyleri

Çinçillanın bakımında önemle dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Çinçillalar suda değil, kumda banyo yaparlar. Her gün akşam üzeri birkaç dakika bu kumda yuvarlanarak hem tüylerini temizler hem de stres atar. Kum banyosu için özel bir kum kullanılmalıdır. Kuşlarda kullanılan kum daha keskin olduğu için uzun vadede Çinçilla tüylerinde kırılmalara neden olabilir. Su yerine kumda banyo yapmalarının nedeni Çinçillanın bünyesindeki farklı bir özelliğe bağlıdır. Bu hayvanların ter bezleri olmadığı gibi, tüy foliküllerinde yağ bezleri de yoktur. Oysa doğadaki hayvanların birçoğunda yağ bezleri vardır ve yağ bezlerinin ürettiği yağ tüyleri kapladığı için tüyler su geçirmez olur. Çinçillanın yağ bezleri olmadığı için tüyleri suyla temas ettiği zaman bir yün yumağı gibi suyu emer ve ağırlaşır. Çünkü Çinçillanın oldukça fazla tüyü vardır. Bir tüy follikülünden 40-60 arasında tüy çıkabilir! Bu yüzden tüyleri çok yumuşak olur. Fakat sıcaklığa karşı çok hassastır. 30 derecenin üzerinde ve nemli bir ortam Çinçilla için risk yaratır.

Çinçilla İle Sürpriz Dolu Bir Hayat

Çinçilla besleyen kişi sürprizlere açık, temizlik konusunda aşırı titiz olmayan, esnek davranan ve çok gülmek isteyen bir insan olmalıdır. Çünkü akşam olduğunda Çinçillalar sahibini kesinlikle hem çok güldürür, hem de çok meşgul eder. Hala yabani ortamdaki içgüdülerini taşıyan bu dostları izlemek büyük bir keyiftir. Ancak Çinçilla kızdığında biraz dikkatli olunmalıdır. İlginç bir özellik olarak bu hayvanlar agresif olduklarında iki ayağının üzerine dikelerek karşısındakine hafif idrar sıçratabilir. Yabani ortamdaki savunma içgüdülerine örnektir bu hareketleri. Fakat ona doğru dikkatli ve sevecen bakıldığında bu tür hareketlerle karşılaşılmaz. Çinçilla sabır ve anlayışla hızla ehlileşir. Yaşlandıkça karakterleri nispeten daha sakinleşir. Daha çok okşanmaktan ve kuytu yerlerde uyumaktan hoşlanırlar. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da kuşlarla ilgilidir. Çinçillanın doğadaki düşmanlarından birisi de kuşlar olduğu için aynı ortamda bulunmaları tavsiye edilmez.