- Kediler genelde annelerini taklit ederek çok kısa zamanda tuvalet kabını kullanmayı öğrenirler. Bu davranışları biraz içgüdüsel biraz da taklit etme şeklinde çabucak gelişir. Eğer yavru kediniz annesinin yanında yeterince kalmışsa tuvalet kabını kullanmayı büyük ihtimalle biliyordur. Eğer ki yavru kediniz annesinin yanında çok az kaldıysa tuvalet kabının ne işe yaradığını bilmiyor olabilir. Her iki durumda da tuvalet kabı, kedinin kolayca bulabileceği bir yere konulmalı ve en az birkaç gün aynı yerde bulundurulmalıdır. Kedi, tuvalet alışkanlığını kazanıncaya kadar en az birkaç gün uyku ve yemek sonrasında tuvalet kabı, yakında bulundurulmalı ve yardımcı olunmalıdır. Bunun için çoğu durumda kediyi kabın içine koymak yeterli olur.
- Eğer kedi kabın içerisine neden koyulduğunu anlamazsa ön ayakları ile kum hafifçe eşelenmelidir.
- Yavru kedi istenmeyen bir yere tuvaletini yaparsa yüzünü pisliğe yaklaştırmak ve pisliği koklatmaya çalışmak hatalı ve bir o kadar da acımasız ve yararsız bir tutumdur.
- Kediyi dövmek bağırmak ve azarlamak ta öyledir. Çünkü ceza bütünüyle insan icadıdır, hayvanlar bu kavramı bilmez ve anlamazlar. Kedi ısrarla kabından başka bir yeri kirletiyorsa bu yer kedi için zararlı olmayacak kuvvetli bir dezenfektan veya koku giderici bir deterjanla temizlenmelidir. Ancak bu iş için amonyaklı deterjanlar kullanılmamalıdır. Çünkü bu deterjanlar giderilmesi istenen kötü kokuyu daha da güçlendirir.
- Tuvalet kabını seçerken öncelikle kullanımı ve temizlemesi kolay olan ve kedinin boyutları göz önüne alınarak eşelenmesine yetecek büyüklükte bir kap seçilmelidir.
- Kimi zaman kediler tuvaletlerini kabın dışına yapabilirler.
Bunun birkaç sebebi olabilir:
- Kumu beğenmemiş olabilir. Piyasada pek çok kum çeşidi bulunmaktadır. Deneme yanılma yoluyla kediniz içi uygun kum seçimi yapılabilir.
- Eğer kullandığınız kum parfüm içeriyorsa bu parfümün kokusunu beğenmiyor olabilir. Bu durumda kuma karıştırılacak biraz karbonat koku emiciliği özelliği sayesinde fazla parfüm kokusunu yok edecektir.
- Kumu yeterince temiz olmayabilir. Kum kirlenmeye başladıysa ve kumda azda olsa sizin de alabileceğiniz bir koku varsa kumu mutlaka değiştirin.
- Kumu değiştirdiğinizde kum kabını da tamamen boşaltıp temizleyin ve kum kabına ne çok az ne de çok fazla kum koymamaya dikkat edin her iki durumda da etrafa çok fazla kum saçılabilir.
- Kum kabına koyacağınız kumun yüksekliği 6-7cm kadar olmalıdır. Her gün düzenli olarak dışkıları toplayıp atın bazı kumlar tamamıyla idrarı çekerler ve kokuyu da hapsederler bu durumda idrarı almak gereksizdir. Kimi kumlarda ise idrar dibe çökerek orada birikir bu onun da dipten alınması gerekmektedir. Birde topaklaşan kumlar vardır ki bunda da ıslanan kısım top gibi olarak birikir bu da temizleme açısından bir avantajdır. Kedinizin kumunu temizlerken bunun için hazırlanmış küreklerden faydalanabilirsiniz. Kum seçimi sizin ve kedinizin tercihleri doğrultusunda yapılabilir.
- Tuvalet kabını bulunduğu yerde önemli bir faktördür kediler tuvalet ihtiyaçlarını giderirken güvende hissetmek isterler bu nedenle tuvalet kabını kuytu bir yerde bulundurun. Özellikle evde bir de köpeğiniz varsa kumun onun giremediği bir yerde bulunmasında fayda vardır. Bu durumda kapalı kum kaplarını da seçebilirsiniz.
- Bazı zamanlarda kedileriniz kumları yerine saksı diplerini tuvalet olarak kullanabilirler. Bu durumda yapılacak şey saksının toprağını değiştirerek ve üzerini iri çakıl taşları veya mermer parçalarıyla kaplamak olabilir.
- Eğer tüm bunlara karşın kediniz hala yapmasını istemediğiniz yerlere tuvaletini yapıyorsa orayı amonyak içermeyen bir deterjanla temizleyip koku giderici sprey veya sirke sıkarak oradan uzak kalmasını sağlayabilirsiniz.
Kedilerde Beslenme
Kedilerde tüm canlılar gibi hayatlarını sürdürebilmek için öncelikle beslenmeye ihtiyaç duyarlar. Bilinçli ve dengeli beslenme kedilerin yaşamı süresince oluşabilecek olumsuz etkilerin azaltılmasında da önemli bir faktördür. Düzensiz ve dengesiz beslenme sonucunda kas ve iskelet sistemlerinde gelişim gerilikleri bağışıklık sistemi yetersizlikleri bozuk tüy yapısı ve bunun gibi bazı sorunlar oluşturabilirler.
Kediler karnivor olduklarından daha fazla protein tüketmek zorundadırlar..Kedilerin barsak sistemleri oransal olarak köpeklerin yarısı kadar insanların ise dörtte biri kadardır. Bu uzunluklar yiyeceklerin sindirim sisteminde kalış süresini etkiler. Kedilerin barsak sistemleri kısa olduğu için karbonhidratları sindirmeleri zordur ve yiyeceklerindeki taurin, A vitamini ve arahidonik asit gibi bazı maddeleri dışarıdan almak zorundadırlar ve bunları ancak hayvansal kaynaklı gıdalardan karşılayabilirler.
Kediler yemek konusunda oldukça seçicidirler, tat duyuları oldukça gelişmiştir. Aynı anneden iki kardeşin damak zevki oldukça farklı olabilir. Artık günümüzde kedilerin günlük ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak protein, vitamin ve mineral içeren kuru mamalar bulunmaktadır. Çiğ verilen yiyecekler kedinizin paraziter ve bakteriyel bulaşmalara neden olabileceği gibi pişmiş yiyeceklerde pişerken bünyelerindeki vitamin ve mineralleri kaybederler. Evde hazırlanan yiyeceklerin tam ve dengeli olarak hazırlanması zordur. Ayrıca diş ve diş etlerine yapışacaklarından ağız kokusu, diş ve diş eti yangısı, diş taşına sebebiyet verebilirler. Dengesiz beslenmeler gelişim gerilikleri, bağışıklık sisteminde zayıflama, tüy yapısında bozulma ve tüy dökülmesi şeklinde kendini gösterir. Evde hazırlanan yemeklerin tamamı yenmediğinde bozularak gıda zehirlenmelerine sebep olabilirler. Veterinerinizin önereceği profesyonel bir kuru mama kedinizin tüm ihtiyacını karşılar.
Kedilerin mama kapları her zaman temiz olmalıdır. Kediler yemeklerini azar azar ve sık sık tüketirler. Bu yüzden mama kaplarını çok fazla doldurmadan boşaldıkça temizleyerek mama ilave etmeniz en doğrusudur. Ayrıca her zaman mamanın yanında temiz ve taze su bulundurmak gerekmektedir.
İdeal bir vücut yapısındaki cilt altı yağ dokusu, göğüs bölgesine dokunulduğunda ne kaburgalar tek tek sayılabilecek gibi olmalı, ne de hissedilmeyecek kadar kalın olmalıdır. Açlık çukurluğu hafif dolgun, göbek altındaki yağ dokusu aşağı doğru sarkmış olmamalıdır.
Yetişkin Kedilerde Beslenme
Kedilerde beslenme nedeniyle oluşabilecek rahatsızlıklar düşünüldüğünde en dikkat edilmesi gerekli konuların başında gelir. Beslenme nedeniyle oluşabilecek rahatsızlıkların tedavi maliyeti, kullanacağınız kaliteli bir mama sayesinde en aza düşürülebilir. Kediniz bir yaşına geldiğinde hamile veya emzirme döneminde değilse artık yetişkin kediler için hazırlanan profesyonel kedi mamalarıyla beslenebilir.
Her kedi aynı miktarda mama tüketmeyebilir, ihtiyaç duydukları mama miktarı mamanın besin değerine, gün içindeki hareketlilik durumuna, yaşına göre değişiklik gösterebilir. Bu da kedilerin metabolizmasıyla ilgili bir durumdur. Kedilerin gün içindeki tükettikleri mama miktarları zaman zaman değişiklik gösterebilir. Bu iştahsızlık sürekli değilse ve herhangi bir hastalık durumu gözlenmiyorsa problem oluşturmaz. Bu durum genelde çok sıcak havalarda şekillenir. Ancak iştahsızlık durumu uzun süreli olursa veteriner hekiminizin görmesi faydalı olacaktır.
Kediler sık sık ve azar azar beslendikleri için her zaman mamalarına ulaşabilmelidirler ve mamalarının yanında mutlaka temiz ve taze su bulunmalıdır. Mama kapları her seferinde yıkanmalı kurulandıktan sonra mama çok fazla olmayacak şekilde kabına konmalı ve bittikçe ilave edilmelidir. Çünkü çok fazla koyduğunuz mamanın kokusu kaçacağından kediniz mama kabının dibinde kalan mamayı yemek istemeyebilir .
Kedilerin damak zevkleri de değişiklik gösterebilir. İki kardeşten biri mamasının değiştirilmesine yemek yemeyerek tepki verebildiği gibi, diğeri aynı mamayı sürekli yemekten bıktığını aynı şekilde gösterebilir. Kedilerin gıdaları daha fazla protein içermeli mamanın bileşiminde taurin , A vitamini ve arahidonik asit bulunmalıdır.
Sonuç olarak; kedinizin kilo kontrolünü düzenli olarak yaptırarak, yaşına ve kilosuna uygun dengeli olarak hazırlanmış veterinerinizin tavsiye ettiği profesyonel bir mama ile beslemeniz daha doğrudur.
Hamile Kedilerde Beslenme
Kedinizin hamilelik ve emzirme dönemine beslenmesinin düzenlenmesi çok önemli bir faktördür. Çünkü kediniz hem yavruların sağlıklı şekilde gelişebilmesi hem de doğum sonrasında yavrularını anne sütüyle yeterince besleyebilmesi için gebelik döneminde protein ve mineral miktarı daha fazla olan yavru mamasıyla yahut da hamile kediler için spesifik olarak hazırlanmış mamalarla beslenmesinde yavruların daha sağlıklı olması açısından çok önemlidir. Yetişkin mamaları hamile kedilerin beslenmesinde yeterli olmayacaktır.
Kedinin doğum sonrası ve hamilelik süresi boyunca sağlığını devam ettirebilmesi yavruların sağlıklı şekilde gelişebilmesi ve süt emzirme dönemi sırasında yavruları ve kendisi için bu dönemdeki beslenmeye çok dikkat edilmelidir. Hamilelik süresi boyunca verilen mama miktarı düzenli olarak arttırılmalıdır. Hamilelik süresi 57-63 gündür. Kediniz hamileliğin ikinci yarısında daha fazla kilo alacak, yavrular bu sürede daha hızlı büyüyecek ve bu nedenle daha fazla beslenmeye ihtiyaç duyacaktır. Gebeliği süresince ve emzirme döneminde veterinerinizin önereceği bir mamayı kullandığınızda ekstra besin ve vitamin mineral takviyesine gerek olmayacaktır.
Gebelik süresi boyunca, kedinizin kilo artışı yavaş ve durağan olabilir. Genelde kediler gebeliklerinin ikinci yarısından sonra kilo almaya başlarlar bu zamana kadar çok fazla kilo artışı gözlemlenmeyebilir. Gebelik sırasında zaman zaman iştahsızlıklar da şekillenebilir eğer bu iştahsızlıklar uzun süreliyse ve kondisyonunda değişmeler varsa veteriner hekiminize danışmanızda fayda vardır. Kedilerde gebeliğinin 9. haftası içinde iştahsızlık gözlemleniyorsa doğumun 24-48 saat içerisinde gerçekleşeceği anlamına gelir. Doğum sonrası 24 saat içinde kedinizin iştahı normale döner.
Emzirme Döneminde Beslenme
Doğumdan sonra yavrunun süt emme ihtiyacı 20-30 gün artarak devam edecektir. Dolayısıyla annenin de beslenme ihtiyacı yavruları emzirmesi doğrultusunda olmalıdır. Hamilelik döneminde kullanılan mamaya emzirme sonuna kadar devam edilmelidir.
Yeni doğan minik yavrular çok hızlı büyüyecekler ve bunu da iyi beslenerek sağlayacaklardır. Yavrular yaklaşık 7-8 haftalık olana kadar azalarak da olsa anne sütüne ihtiyaç duyarlar ve bu dönemde annenin beslenmesi yavruları için çok önem taşır. Yeterli bir süre anne sütü alan yavruların bağışıklık sistemleri daha iyi gelişir. Anneden alacakları maternal antikorlar sayesinde hastalıklara karşı daha dirençli olurlar.
Eğer anne hamilelik döneminde bu dönem için hazırlanmış mamalar ile beslenmişse emzirme döneminin sonuna kadar da bu mama ile beslenmesin faydalı olacaktır. Annenin önünde her zaman taze ve temiz su bulundurmak gerekmektedir. Anne süt vermesi nedeniyle sıvı kaybeder bu nedenle suyu asla ihmal edilmemelidir.
Yavru Kedilerde Beslenme
Yavru kedilerin beslenmesi, yetişkin kedilerin beslenmesinden daha fazla önemlidir. Çünkü bir bebekle karşılaştıracak olursak, bir bebeğin ergenlik dönemine ulaşması 17 -18 yılını alacakken, yavru bir kedi, bu dönemi sadece 8-12 ay arasında tamamlayacaktır. Bu büyüme periyodu çok hızlı olduğundan bu dönemde beslenmede yapılacak hatalar kedinizin bütün hayatını etkileyebilir.
Yavrular 6-8 hafta arasında sütten kesilirler. Sütten kesildikten sonra yavrular bir yaşına kadar veterinerinizin önermiş olduğu profesyonel yavru maması ile beslenmelidirler. Bu mama ekstra bir vitamin ve minerale ihtiyaç olmaksızın yavru kedinizin sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlar. Yavru kediler daha fazla protein içeren vitamin ve mineral katkıları dengeli bir şekilde ayarlanmış mamalarla beslenirlerse gelecek zamanlarda oluşacak pek çok rahatsızlık da önceden engellenebilir.
Kedinizin önünde her zaman temiz su bulunmalıdır yavru kediler sık sık ve azar azar yerler. Yanlış bir inanış vardır yavru kediler süt içerler. Evet içerler ancak bu inek sütü değil, anne sütüdür , sütten kesildikten sonra da süte ihtiyaç duymazlar.İnek sütünü içerisindeki laktoz nedeniyle sindiremeyecekleri için karın ağrısı ve ishale sebep olabilir.. Bu nedenle kedinize süt vermekten kaçının.
Yavru kedinizin mama kabı her zaman temiz olmalıdır ve yiyeceğinden fazla mama bulunmamalıdır. Her zaman mamanın yanında temiz ve taze su bulunmalıdır. Veteriner hekiminizi tavsiyesi doğrultusunda günlük vermeniz gereken mama miktarını ayarlayabilirsiniz. Her kedinin yeme miktarı ve davranışı aynı değildir ayrı ayrı damak zevkleri olabileceği gibi kimi mamasını bitirene kadar öğünlük olarak tüketmeyi seçerken pek çoğu azar azar sık sık yemeyi tercih eder. Peki her öğünde kedinize ne kadar mama vermelisiniz? Aslında bu sorunun cevabı kedinizin kondüsyonu yeme isteği, kilosu gibi faktörleri kapsar. Veterinerinize düzenli olarak kilo kontrollerini yaptırıp onun tavsiyesi doğrultusunda mama miktarını ayarlayabilirsiniz.
Yavrular için ideal yaşama alanı ısısı:
0 - 7 günlük 33 derece
8 - 14 günlük 28-30 derece
15 - 28 günlük 28 derece
29 - 35 günlük 21 - 24 derece
35. günden sonra 21 derece
Pire ve Keneler
Özellikle uzun tüylü ve koyu renkli kedilerde pireleri görebilmek neredeyse imkansızdır. Ancak pireleri tüy altına bıraktıkları küçük siyah noktalar halindeki pisliklerinden anlayabilirsiniz. Keneler ise deriye kafalarını gömerek kan emerler ve bu minik hayvanların oldukça fazla zararları bulunmaktadır. Günümüzde pirelerden ve kenelerden kurtulmak için veterinerinizin uygulayacağı enseden tatbik edilen ve iki ay etkili ilaçlar bulunmaktadır. Bunlar derinin altına nüfus ederek kedinizin üzerinde bulunan pireleri ve keneleri öldürdüğü gibi yumurta halinde bulunan yavruları da yumurtadan çıkar çıkmaz öldürecektir. Düzenli olarak iki ayda bir yapılan ilaçlama ile pire probleminden kurtulabilirsiniz. Bu ilaçların kedinize hiçbir zararı bulunmamaktadır.
Kediler ve Çocuklar
Çocuklarınız için almış olduğunuz bir kedinin sorumluluğunu gizli olarak da olsa siz üstlenmek zorundasınız. Küçük çocuklar oyun, hobi, ev ödevleri vs. ile çok meşgul olduklarından eve yeni gelen kedi ile yeterince ilgilenmeyeceklerdir. Bu nedenle yavru kedinin yemek zamanlarını ve temizliğini atlayabilirler. Kedinin oyun arkadaşı evin çocuğu olacak ve sorumluluğu size kalacaktır. Eğer bir çocuğa kedi hediye etmek istiyorsanız, öncelikle anne babasından izin alınması daha doğru olacaktır.
Çocuklar yavru kediyi severken sert davranışlarda bulunabilirler, onun için öncelikle kediye nasıl davranılması gerektiği öğretilmelidir. Küçücük bir tüy yumağına sarılmak çok hoş bir şey olmakla beraber, yavru kedilerin çok narin yapıları olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Üzücü sonuçları önlemek için çocuklara bir kedinin nasıl tutulacağı öğretilmelidir. Sonuçta canı yanan bir kedi çocuğa da zarar verebilir. Kedi bir el ile alttan göğsü destekleyerek, diğer el ile üstten sarılıp kuyruk kısmına doğru tutularak ağırlığının kol üzerine alınması ile en ideal şekilde tutulur. Yavrunun boynunun üstünden yani ensesinden tutularak kaldırılmamalıdır. Hatalı tutuşlar özellikle yavrularda kas zedelenmelerine neden olabilir.
Bütün bebekler gibi kedi yavruları da oyun sonrasında çabuk yorulup uyumak isterler. Büyüme döneminde önemli bir ihtiyaç olan uykunun çocuklara anlatılması ve rahatsız edilmelerinin önlenmesi gerekir. Özellikle yavru kedilerin ani ve hareketli şeylere patileriyle müdahale edip oynama eğilimleri çok fazladır. Göz kapaklarının hareketi de onlar için çekici olabilir. Bu nedenle çocuklara yüzlerini fazla yaklaştırmamaları anlatılmalıdır. Ancak birbirlerinin tepkilerini bir süre sonra anlayacaklarından kediler çocukların en yakın dostu ve oyun arkadaşı olabilirler.
Tüylerin Bakımı
Bütün kedilerin dökülecek tüylerinin düzenli olarak toplanması ve keçeleşmeyi engellemek için düzenli taranıp tüy bakımlarının yapılması gerekmektedir. Tüy bakımı tüy tiplerine göre farklılıklar gösterir.
Tüy tiplerine göre kediler
1- Kısa tüylü kediler
2- Yarı uzun tüylü kediler
3- Uzun tüylü kediler olarak gruplara ayrılabilir.
Yerli kediler genelde kısa ve yarı uzun tüylü kediler grubuna girer. Uzun tüylü kediler genelde dış kökenle kedilerdir.
Kediyi tüy bakımına alıştırmanın birinci kuralı işe yavruyken başlamak aksatmadan düzenli olarak fırçalamak ve fırçalamanın ardından onunla oynayıp bu işi eğlenceli hale getirmektir.
Tüy bakımı için gerekli olanlar fırçaları piyasadan temin edebilirsiniz. Bu fırçalar özellikle kedi köpek için tasarlanmış olup telden uçları yuvarlatılmış ve eğilmiş biçimdedir. Bu fırçaları kedinizin tüylerini önce ters yöne doğru daha sonra da tüylerinin yönünde tarayarak dökülmeye hazır tüyleri toplayabilirsiniz. Ayrıca uzun tüylü bir kediniz varsa tüylerinin keçeleşme ihtimali de var demektir. Bunun için bulunduracağınız bir keçe açma tarağı da oldukça işinize yarayacaktır.
Yarı uzun veya kısa tüylü kediler çok fazla tüy bakımına ihtiyaç duymazlar, ama sık taramak dökülecek olan tüyleri toplamasından dolayı etrafa daha fazla tüy saçılmasını engelleyecektir.
Uzun tüylü kedilere düzenli tüy bakımı yapılması hem görünüşleri hem de sağlıkları açısından gereklidir. Bu tüy tipindeki kedilerin tüy bakımı özellikle ilkbahar ve sonbaharda düzenli olarak her gün yapılmalıdır. Böylelikle tüy dökümü sırasında kedinin yalanırken, dökülecek olan tüyleri yutması ve midesinde tüy yumağı oluşması bir nebze engellenmiş olur. Bakım en az günde bir kez yapılmayacak olursa bir süre sonra tüylerde kıtıklaşmalar meydana gelir daha sonra bunların ayıklanması oldukça zordur. Bu kıtıklaşmalar çoğunlukla genel anestezi altında yapılır çoğu zamanda ancak tamamen tıraş edilerek çözülür. Bu durumda da ortaya tüysüz bir kedi çıkar. Kıtıklar yeni oluştuğu zamanlarda hemen kıtık açma tarağıyla ve düzenli fırçalama ile müdahale edilirse aşırı kıtıklaşma engellenebilir. Ayrıca oluşan kıtıklar hareketleri sırasında kedilerin canının yanmasına da neden olurlar. Bir parça kadife de tüylerinin parlatılması için kullanılabilir.
Düzenli tüy bakımının bir diğer faydası da evde dökülen tüylerin azalmasını sağlamaktır. Döşeme veya halılardaki tüylerde lastik eldiven veya bir fırça yardımıyla toparlanabilir.
Tüy Dökülmesinin Sebepleri
Kedilerde hayvan sahiplerinin karşılaştığı en büyük problemin başında tüy dökülmesi gelir. Bu tüy dökülmesi bir etkene bağlı olabileceği gibi çoğu zamanda normaldir.
İnsan saçında da olduğu gibi her kılın bir ömrü vardır ve ömrünü tamamlayan tüyler elbette ki döküleceklerdir. Kedilerde tüy dökülmesi genel olarak yılda iki kez ilkbahar ve sonbahar zamanlarında görülür. Sonbaharda dökülen tüylerin yerine biraz daha kalın ve sık kışlık tüyler çıkar. İlkbaharda ise bu kışlık tüyler yerini daha ince ve seyrek yazlık tüylere bırakır. Kimi zaman bu tüy dökülmeleri tüm yıla yayılabilir.
Sağlıklı olmayan tüy; mat, karışık görünümlü, kabarık, cansızdır dokunulduğunda kolayca ele gelir. Bazı durumlarda öbek öbek tüylerin dökülmesine karşılık deride herhangi bir lezyon ve deride açılma yoktur. Bu tüy dökülmeleri genelde normal sayılır ancak bu tüy dökülmelerini patolojik dökülmelerden ayırt etmek gereklidir. Bu amaçla veteriner hekiminizi yapacağı mikroskobik ve klinik muayene tüylerin yapısının kontrolü açısından gerekli olabilir.
Özellikle kısa tüylü kedilerde kulak ile göz arasındaki tüylerin dökülerek seyrekleşmesi normal kabul edilir. Bu tüy dökülmelerinde herhangi bir tedavi yoktur. Zamanla burada ki tüyler tekrar çıkar ancak bu düzenli tüy dökülmeleri tekrarlayabilir.
Normal olarak görülen tüy dökülmelerinden farklı genetik olarak tüysüz türlerde vardır. Örneğin Sphinx kedi türü tamamen tüysüzdür. Bunun sebebi kıl foliküllerinin yetersizliği veya yokluğudur.
Bütün bunların dışında bazı beslenme bozuklukları, mantar hastalıkları, uyuz, stres, travmalar, alerjiler, endokrin sistem bozuklukları, otoimmun sistem bozuklukları, pire alerjisi, dermatitisler, enjeksiyon alerjisi ve hormonal sorunlar tüy dökülmesine neden olabilirler.
Tüm bu etkenlere bağlı olarak görülen tüy dökülmesi bu hastalıkların ortak belirtisi olmasına karşın, dökülmenin bölgesine, yaygın veya yerel oluşuna, kaşıntının olup olmamasına, deride lezyonların olup olmadığına ve tüylerin tekrar çıkışına kadar pek çok fark vardır. Bu farklar hastalıkların ayrıcı tanısının yapılmasında büyük önem taşır. Bu gibi durumlarda veterinerinizin görmesinde ve takibinde fayda vardır.
Tüy Yumakları
Kediler kendilerini gün içerisinde sık sık yalayarak temizlerler. Düzenli olarak tüy bakımının yapılması bu aşamada da çok önemlidir. Kediler yaladıkları tüylerin büyük bir kısmını da yutarlar. Bu sorun daha sıklıkla uzun tüylü kedilerde oluşsa da kısa tüylü kedilerde de görülür. Ve bu yuttukları tüylerin bir kısmı dışkı ile kimi zamanda kusma ile atılabilir. Ancak bazı durumlarda da bu tüyler bağırsaklarında birikerek tüy yumakları oluşturabilir. Oluşan tüy yumakları bağırsaklarında ve midesinde tıkanmalara ve gastrointestinal rahatsızlıklara yol açabilir. Yalandıkları zaman yuttukları tüyleri doğal yollarla (kusma veya dışkılama) çıkaramadıkları takdirde tüyler mide ve bağırsaklarda birikerek birbirlerine dolanır bir yumak şeklini alır. Tüy yumakları uzun, kıtıklaşmış, uç kısımları yuvarlaklaşmış tüy birikimleridir. Eğer bu tüyler yoğun bir şekilde bulunuyorsa kedi bunu doğal yollarla çıkaramayabilir. Bu durumda operasyon gerekebilir.
En iyisi bu tüy yumakları oluşmadan önüne geçilmesidir. Bunun için yapılması gereken öncelikle düzenli tüy bakımı yapılmalı dökülecek tüyler alınmalıdır bu sayede kedi yalanırken dökülecek olan tüylerin yutulması bir nebze engellenmiş olur.
Ayrıca bulunan macun şeklinde maddeler haftada 1–2 defa düzenli olarak kullanılabilir. Bu macun şeklinde bulunan malt bağırsaklarda veya mide de bulunan tüy yumaklarının etrafını sararak içerisinde bulunan laksatif etkili doğal yağlar sayesinde kusma veya dışkılama yoluyla bu tüy yumaklarının daha kolayca çıkarılmasını sağlar. Kullanılması oldukça kolay olan bu macunların tadını genelde kediler beğenirler ve patilerine süreceğiniz leblebi tanesi kadar olan macun yeterli olacaktır.
Bazı mama firmaları da tüy yumaklarını oluşmasını engelleyecek şekilde formüle edilmiş mamalar hazırlamışlardır. Bu mamaların kullanılması bu sorunun oluşmasının engellenmesinde yardımcı olur.
Tırnak Bakımı
Kediler bütün kedigiller familyasında olduğu gibi içeriye çekebildikleri sivri ve keskin tırnaklara sahiptirler. Bu tırnaklar doğal hayatlarında kendilerini koruma, avlarını yakalama ve gerektiğinde tırmanma için en gerekli silahlarıdır ve doğal yaşamlarında tırnaklarının çok uzamasını engellemek ve çok uzayan üst tabakayı atmak için kendi tırnak bakımlarını ağaç kabukları gibi sert ve tırtıklı bölgelere sürterek yaparlar .
Ancak evde yaşayan kediler tırnak bakımlarını evdeki eşyaları kullanarak yapacaklardır. Genelde de ilk tercihleri koltuklar ve halılar olacaktır. Ancak bu eşyalar kedilerin tırnaklarının tam törpülenmesini sağlamazlar ve bazı zamanlarda çok uzayan tırnaklar dönerek batma yapabilir ve yürürken onu rahatsız edebilir.
Evinizde bulunduracağınız hazır olarak satılan tırmalama tahtalarından faydalanabileceğiniz gibi kendinizde bir parça sert halıyı bir tahta parçasına yapıştırarak bunu duvara dayayıp kendi tırmalama tahtanızı kendiniz hazırlayabilirsiniz. Eğer yavruyken bir yeri tırmaladığını görür görmez onu bulunduğu yerden alıp tırmalama tahtasının yanına götürüp tırmalama hareketini patilerini tutarak siz yaptırırsanız bir süre sonra burayı tırmalaması gerektiğini öğrenecektir. Ve eşyalarınızda bu şekilde korunmuş olacaktır.
Ayrıca kedinizin tırnaklarını eğer evde yaşayan bir kediyse düzenli olarak kesmeniz gerekebilir. Bunun için kediler için hazırlanmış tırnak makasını kullanarak tırnaklarının uçlarından canlı dokuya zarar vermeden kesmek yeterlidir. Tırnak kesme olayına kedinizi yavruyken alıştırmanız daha doğru olur. Çünkü kediler tırnaklarının kesilmesi sırasında saldırgan davranırlar yavruyken tırnaklarını kesmek yetişkin bir kedinin tırnaklarını kesmekten kolaydır ve eğer yavruyken bu alışkanlığı kazandırabilirseniz gelecekte tırnaklarını kesmek daha kolay olacaktır.
Tırnak orta kısımda canlı doku içeren ve uç kısmı ise cansız tırnak dokusundan oluşur. Tırnak kesilirken cansız tırnak dokusunun kesilmesi gerekir.
Bunun için patisini avucunuza alıp hafifçe bastırıp tırnakların ortaya çıkmasını sağladıktan sonra tırnak makası ile tırnakların uç kısımlarından 2–3 mm olacak şekilde kesebilirsiniz. İlk kez tırnak kesecekseniz ve cesaret edemiyorsanız kesim işinin nasıl yapıldığını veterinerinizden öğrenebilirsiniz.
Eğer yine de kendinize güvenemiyorsanız bu işi düzenli veteriner ziyaretlerinde veteriner hekiminize bırakınız.
Kedilerde Tatil Zamanı
Ev hayvanları tatile çıkılacağı dönemlerde sahipleri için sorun olabilirler ve bu sorun genelde bir hayvan sahibi olmamak için sebep olarak gösterilir. Aslında abartılacak kadar büyük bir sorun değildir. En kolay çözüm kısa süreli yolculuklarınızda kedilerinizi evde bırakıp onların yemek ve temizlik gibi ihtiyaçları için kedi seven bir yakınınızdan yardım almanızdır. Böylelikle kediniz ortam değişikliğine bağlı olarak stres yaşamayacaktır.
Kısa süreli seyahatler için satın alınabilecek otomatik zaman ayarlı mama kapları ve otomatik suluklar bu soruna basit bir çözüm getirebilir.
Bütün bunların dışında en sağlıklı çözüm ise küçük hayvan pansiyonlarıdır.
Kedi ile Seyahat
Yaşam programınızda kediniz ile seyahat düşünüyorsanız daha yavruyken kedinize tasma takma alışkanlığı kazandırmanızda fayda vardır. Önce kediniz tasmadan rahatsızlık duyabilir ancak kısa süreler tasmayı gün içinde takarak tasmaya alıştırabilirsiniz. Yalnız kediler takılacak tasmaların lastikli yada kolay açılır tokalı olmasında fayda vardır kedilerin atlama hoplama sırasında boynundan rahatlıkla çıkabilecek özellikte olmasına dikkat edilmelidir. Kediniz tasma takmaya alıştıktan sonra kayış takmaya da yine yavaş yavaş alıştırılabilir.
Araba yolculukları sırasında tasma ve kayışla kedinizin kontrol altında tutulması çok önemlidir. Seyahat sırasında trafik seslerine alışık olmayan kedi, motor veya korna seslerinden ürküp panik yaratabilir. Böyle bir durumda seyir sırasında sürücünün üzerine atlaması açık pencere kapıdan çıkmaya çalışması, arabada kaçıp pedalların altına girmesi gibi hem sizin hem de onun sağlığını tehlikeye atacak durumlar ortaya çıkabilir. Benzer durumlar için bir diğer seçenek kedi taşıma sepetleridir. Sepet veya çantalar kilit sistemine sahip olmalıdır ve etraflarını görebilmeleri için önlerinde telli veya şeffaf bir kısım bulunmalıdır. Eğer mola verildiğinde dışarı çıkarılmak istenirse yine tasma ve uzatmanın da yanınızda bulunmasında fayda vardır.
Bazı kedileri insanlarda da olduğu gibi araba tutabilir. Mide bulantısı, salyalarının akması veya kusma gibi rahatsızlıklar yaşarlar. O nedenle seyahat öncesinde çok az yemek verilmesi önerilir. Kedinin bu özelliğinin her seferinde tekrarlandığı biliniyorsa, Veteriner hekiminizin tavsiye edeceği bir ilaç seyahat öncesinde verilebilir.
Seyahatin hangi araçla yapılacağı ve ne mesafede olacağı da önemli bir faktördür. Eğer otobüs ile seyahat edecekseniz gideceğiniz otobüs firmasıyla önceden konuşup Kedinizi alıp almayacaklarını veya ne şartla alacaklarını öğrenmenizde fayda vardır. Otobüs firmaları genelde yukarıda sizinle birlikte seyahate izin vermezler bu şartlarda mutlaka sağlam bir taşıma kabında kedinizin seyahati daha güvenlidir. Yola çıkmadan önce veteriner hekiminize danışıp onun tavsiyesiyle alacağınız bir ilaç kedinizin daha sakin yolculuk etmesine yardımcı olabilir.
Eğer seyahati uçakla yurt içine veya dışına yapmayı düşünüyorsanız yine ilk yapılması gereken yine gideceğiniz firmanın petler hakkında seyahat ilkelerini öğrenmek olmalıdır. Yurt dışına gidecekseniz gideceğiniz ülkenin ve eğer aktarmalı gidecekseniz aktarma yapacağınız ülkenin kedilerle ilgili ilkelerini öğrenmelisiniz. Bazı ülkelerde şartlar oldukça katı olabilmektedir. Ayrıca gideceğiniz ve aktarma yapacağınız ülkelerde sizden kedinize ait sertifika ve sağlık karneleri istenebilir ve tüm aşı ve tahlillerinin yapılmış olması şart koşulabilir. Bu nedenle ülkelerin ve uçak firmalarının istediklerini önceden öğrenmek gereklidir.
( TÜRK HAVA YOLLARI'NIN EVCİL HAYVAN TAŞIMA KURALLARI)
Evcil hayvan; geçerli aşı ve sağlık sertifikasına, giriş izinlerine ve / veya transit ülkelerince istenen diğer belgelere sahip olan özel kafes içerisinde taşınabilecek ölçüleri haiz kedi, köpek, küçük ötücü kuş türleridir. Bu tanımlamanın dışında kalan hayvanlar uçağın kargo bölümünde taşınır. Uçak kabininde evcil hayvan taşınması, bu hayvanlar için rezervasyon yapılması ile mümkündür. Kabinde taşınması istenen evcil hayvanlar mutlak surette 45 x 35 x 23 cm ölçülerdeki kutularla taşınmalıdır. Evcil hayvanların kafesleri ile birlikte tartıldıklarında, ağırlıklarının 6 kg.'ı geçmemesi gerekir. İngiltere, Suudi Arabistan, Güney Afrika gibi ülkelerin sağlık kuralları gereği kabinde evcil hayvan taşınmaz. )
Kesinlikle kedinizi yolculuğa çıkmadan önce çok fazla doyurmayın bu durum araba tutmalarına neden olabileceği gibi kusmaya da neden olabilir.
Veterinerinizin tavsiyesiyle kullanacağınız sakinleştirici bir ilaç onun daha rahat yolculuk yapmasını sağlayabilir. Eğer yolculuğunuz uzun sürecekse ve kendi taşıtınızda yolculuk edecekseniz mola zamanlarında vermek üzere yanınızda kediniz için biraz mama bulundurabilirsiniz. Dikkat yine de fazla mama vermeyin. Yanınızda bulunduracağınız mamanın kuru mama olması da bozulma riski olmayacağından daha doğru olur.
Nereye gidiyor olursanız olun bir seyahate çıkacaksanız kedinizin sağlık karnesini de yanınıza almayı unutmayın.
Arabanızla seyahat ediyorsanız kedinizi arabada çok uzun süre yalnız bırakmayın özellikle sıcak havalar istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Eğer soğuk bir hava da seyahat edecekseniz kedinizin taşıma kabına battaniye ve termofor gibi onu sıcak tutacak şeyler koymanızda fayda vardır.
Kedi ve Oyun
Diğer hayvanlar ile karşılaştırıldığında kedi ile yaşamanın büyük rahatlıklarından biri de kedilere egzersiz yaptırma gereği olmamasıdır. Bütün kediler oyun oynamayı çok sevdikleri için oyun oynarken en iyi egzersizi yapmış olurlar. Bir kediye en iyi oyuncak evde iyi anlaştığı başka bir kedidir.
Oyun ve oyuncaklar yavru kedinin hareket etmesini sağlayarak kaslarının gelişmesine ve kuvvetlenmesine yardımcı olur. Zilli bir oyuncak, oyuncak fareler, pinpon topu hatta buruşturulmuş bir kâğıt parçası onların saatlerce oynayabilecekleri eğlence kaynağı olabilir. Kediler her şeyi oyuncak olarak görebilirler bu kimi zaman elinizde yazı yazmaya çalıştığınız bir kalem, kimi zaman okumaya çalıştığınız gazete, kimi zaman terlikleriniz, boş bir poşet, kısaca her şey kedinizin oyuncağı olabilecek potansiyele sahiptir. Ancak dikkat etmeniz gereken bir noktada siz evde yokken tehlikeli olabilecek oyuncakları ortada bırakmamanızdır. Örneğin boş bir poşetle oynarken sapına dolanabilir yada bir ip yumağı ile oynarken boynuna dolanabilir. Bu durumda kötü sonuçlar doğurabilir.
Kediler sahipleriyle de oyun oynamaya bayılırlar. Özellikle saklambaç ve kovalamaca sahipleriyle oynayabildikleri en zevkli oyunlardır, onlara birlikte oynamak için ayıracağınız on dakikalık zaman hem fazla enerjisini atmasına hem de oyun sonrası kucağınıza yatıp sevgisini sizinle paylaşmasına aracı olacaktır.
Kedi ile iletişim
Ne zaman alış-verişten gelseniz, size değil önce torbaların içine burunlarını sokar kediler. Nedeni çok basittir; dışarının havasını koklarlar, o torbaların içinde. Yoksa o an yiyecekle falan ilgilenmez. Biraz koklamak kedilerde "Ben oradaydım" etkisi yaratır. Kendi topraklarına dâhil ederler dışarıyı da. Dışarının dünyasını okurlar o torbanın içinde. Bırakın yapsınlar.
Odadan Odaya Koşun:
Kediler gerçekten kovalamaca çok severler. Sadece kovalamak değil, kovalanmak da onları çok mutlu eder. Bu vahşi kediler için değil, ev kedileri ve küçük yavrular içinde geçerli bir kuraldır. Onunla bu oyunu sık sık oynayın. Hangi odalarda sürecek bu kovalamaca, ne kadar sürecek hiçbirini bilemezsiniz. Çünkü kuralları kediniz koyacak. Göreceksiniz, farkında olmadan onun koyduğu kurallara uyacaksınız.
Oyalayın:
Biraz uzanıp, televizyon izlemek istiyorsunuz. Ama kediniz sizi rahat bırakmıyor. Oyunlar arasında en çok bu öneriyi seveceğinize eminiz. Çünkü size televizyon izlemek için boş vakit bırakıyor. Hem de küçük kedinizin canı da sıkılmıyor. Kedinin sevdiği yiyeceklerden, elbette kuru olanlardan, parça parça koridora bırakın. Emin olabilirsiniz ki bu takipçilik onun çok hoşuna gidecek. Hem de herbir parçayı yiyecek. Belki yemek saatini de böyle geçirmeyi düşünebilirsiniz bazen. Eğer daha uzun bir süre yalnız kalmak istiyorsanız, o zaman yalnızca koridoru değil, odaları da işin içine katın.
Sandalyedeki Paltolar:
Eşiniz ya da annenizin hiç hoşlanmadığı bir görüntü. Ama bu kedilerin adrenalini yükselten hoş bir oyun sahası. O ceketin üzerine atılmak, sandalyenin üzerine çıkmak ve geri inmek, vazgeçilmez bir antrenmandır. Tüm bunlar yetmez, paltonun cebini merak ederler. Anlaşıldığı üzere arada bir evdekilere aldırmayıp, paltoyu sandalyeye asmakta yarar var.
Evinizdeki Minik Kedi
Evinize, ayağınızın altında dolaşan mırıl mırıl konuşan kucağınızda uyuyan, koşup oyunlar oynayan minik bir kedi almaya karar verdiyseniz göz önünde bulundurmanız gereken bazı noktalar vardır. Öncelikle yavru veya yetişkin bir kedi öncelikle sizi değil evinizi sahiplenir siz her istediğinizde onu sevemezsiniz o her istediğinde size kendini sevdirir. Oyun oynarken veya size kızdığında size tırmık atabilir. Bu durum karakter özelliklerinden kaynaklanır. Her kedinin kendine özgü karakteri vardır kimi sizi bıktırana kadar kucağınızda kalmak isterken kimisini kucağınızda tutamazsınız o koşup oynamayı kendi köşesinde uyumayı tercih edebilir.
Sonunda bir kedi almaya karar verdiniz ilk tercihinizi sahipli bir yavru almak yönünde kullanmanızda fayda vardır. Aşılı bir anneden doğan yavruların bağışıklık sistemleri anneden aldıkları maternal antikorlar sayesinde daha kuvvetli olacak ve bu nedenle de hastalıklara daha dirençli olacaklardır.
Yeni eve geliş ile ilgili uyum sorunu bir yerine iki kedi veya kardeş almak ile en aza indirilebilir. Böyle bir durumda sizinle kedileriniz arasında paylaşılacak dostluk, ek bir masraf ve çabaya değecektir. Birlikte büyüyen iki kedi birbirlerine hep yakın kalırlar. Birbirleri ile oynayarak fazla enerjilerini atabilirler. Gündüz evde kimse kalmadığında yalnızlık çekmezler ve aile tatile çıktığında bir bakımevine birlikte bırakılabilirler.
Yavru kedinizi bir pet-shoptan alacaksanız aşısının yapılmış olmasına dikkat etmeli ve mutlaka aşısının yapılmış olduğuna dair sağlık karnesini de istemelisiniz. Eğer imkânınız varsa almak istediğiniz yavruyu bir süre gözlemleyerek genel durumunu takip etmeniz veya bir veteriner hekimden genel olarak sağlık durumu hakkında bilgi almanız faydalı olacaktır.
Alacağınız yavrunun gözleri ve tüyleri parlak olmalı, gözlerinde ve burnunda akıntı olmamalı halsiz ve bitkin değil hareketli ve oyuncu olmalı, tüyleri karışmış olmamalıdır.
Evet, yavru kedinizi aldınız ilk sağlık kontrollerini yaptırdınız ve minik yavruyla evinize geldiniz. Kedinizi eve getirdiğiniz anda evinizde bazı değişiklikler yapmanız gerekebilir. Yavru kedinizin ilk zamanlarda eve ve size karşı yabancılık göstermesi doğaldır, saklanmaya çalışabilir, tedirgin davranabilir. Ancak bu uzun sürmeyecek bir süreçtir. O nedenle minik yavrunuzu ilk başta bir oda ayarlayın kumunu ve mamasını odanın içinde rahatlıkla bulabileceği bir noktaya koyun bütün evde serbest bırakırsanız yabancı bir evde aradıklarını bulamayabilir. Küçük bir oda da saklanacak alanı da kısıtlanmış olur. Merak etmeyin çok kısa zamanda size ve evinize alışır o zaman kumunu ve mamasını istediğiniz yere koyabilirsiniz.
Bir yavru ve yetişkin kediyi yerden kaldırmak için el vücut altına konmalı ve baş ve başparmaklar ile boyun altından desteklenmelidir. Kediyi boyun üstünden tutup kaldırmamak gerekmektedir. Çok küçük çocukların yavru veya erişkin kediyi çekiştirmesine ya da onu kucaklayıp sıkmalarına izin vermemek gerekir. Çünkü bu durum hem kediye hem de kedinin göstereceği tepki ile bebeğe zararlı olabilir.
Minik kediniz evinize ve size alıştı. Artık evde merak ettiği her şeye ulaşmak onlarla oynamak isteyecektir. Kırılacak eşyalarınızı onun ulaşabileceği yerlerden kaldırmanızda fayda vardır. Çiçekleriniz de onun ilgi alanına girer, topraklarını eşelemekten, yapraklarını kemirmekten çok hoşlanırlar ancak özellikle zehirli olan bitkilerin yaprakları kedinizi zehirleyebilir hatta ölüme kadar götürebilir. Ayrıca elektrik kabloları da oynamayı sevdikleri oyuncaklardandır ve onlarda en az çiçekler kadar tehlikelidir. Eğer yüksek bir apartman katında oturuyorsanız balkon kapılarına ve pencerelere tel takmanız gerekebilir, çünkü kediler düşünüldüğünün aksine dokuz canlı değillerdir. Kediler düzenli olarak tırnaklarını törpüleme ihtiyacı duyarlar eğer bu işlemi koltuk ve halılarınızda yapmasını istemiyorsanız onu tırnaklarını törpülemesi için bir törpüleme tahtasına alıştırmanızda daha doğrudur. Kedilerin eğitilemeyeceği iddia edilse de aslında kediler çok akıllı hayvanlardır. Pek çok şeyi kolaylıkla öğrenebilirler. Yapmasını istemediğiniz bir şeye asla izin vermeyin örneğin yemek masasına çıkmasını istemiyorsanız kedinizi evinize getirdiğiniz ilk günden başlayarak hiçbir zaman masadan yemek vermeyin. Eğer yatağınıza gelip sizinle yatmasını istemiyorsanız hiçbir gece odanıza almayın. Bir kez hoşgörü gösterirseniz arkası gelir.
Tüm canlılar gibi kedinizin de bakıma ihtiyacı vardır. Düzenli aşı ve paraziter ilaç uygulamaları, sağlıklı şekilde beslenmeleri kumunun temizlenmesi, suyunun ve mamasının her zaman temiz bir kapta verilmesi tüylerinin fırçalanması gibi. Kediler temiz hayvanlardır. Bu nedenle daha önce temizlenmemiş kokan bir kuma tuvaletini yapmayabilir. Bu nedenle kumunun her zaman temiz olmasına dikkat etmelisiniz. Mama konusunda da oldukça hassastırlar mama kabı her zaman temiz olmalı suyu da her zaman temiz ve taze olmalıdır. Kediler yılda iki kere tüy dökerler bu tüy dökme dönemleri genel olarak sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde gerçekleşir. Eğer kedinizi her gün, yavruluğundan başlayarak taramaya alıştırmamışsanız bu dönemlerde taramanız ve dökülecek tüylerini toplamanız daha da zorlaşabilir. Uzun tüylü kedilerin fırçalanma ihtiyaçları kısa tüylü kedilere oranla daha fazladır çünkü zamanla tüylerinde keçeleşmeler oluşabilir. Bu nedenle fırçalanmak daha da canını yakabileceğinden ve deri problemlerine neden olabileceğinden bunlar oluşmadan tedbirinizi almanız faydalıdır.
Kediler bakımı zor olmayan uyumlu hayvanlardır evi benimsediklerinden evde çok uzun süre olmamak kaydıyla yalnız bırakabilirsiniz. Tuvalet problemleri daha annelerinin yanındayken onu taklit ederek kuma yapmaya başlayarak çözümlenir. En çok yaşanabilen problem yemek seçiciliği olabilir ve çifteleşme dönemlerinde yaşanılan huzursuzluklarıdır. Ancak bu problemlerde veteriner hekiminizin tavsiyeleri doğrultusunda çözümlenebilir.
Öncelikle karar verilmesi gerekli konular kedinizin ırkı ve cinsiyetidir. Her ırkın kedilerinin farklı özellikleri olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin uzun tüylü bir İran kedisi alacaksanız gözlerinin akabileceğini tüylerinin sık sık fırçalanmaya ihtiyaç duyabileceğini aklınızdan çıkarmayın bu dezavantajlarına karşın sakin mırıl mırıl bir kedi istiyorsanız İran kedisi size göre olabilir. Eğer sürekli oyun oynayan yaramaz ama sevimli bir kediden yanaysa tercihiniz Tekir, Ankara veya Van kedileri size daha uygundur. Cinsiyeti de ırkı kadar önemlidir. Yaşanacak problemlerde genelde bu iki faktörden kaynaklanır. Erkek ve dişi kediler 5ay -1 yaş arası gibi ergenliğe ulaşırlar. Ergenlik dönemleri daha erken veya daha geçte olabilir ancak bunlar istisnalardır. Erkek olsun dişi olsun kediler çiftleşme dönemleri geldiğinde cinsiyetlerine özgü hareketler sergilerler her iki cinsiyet içinde bu durum sahibi için rahatsız edici boyutlara ulaşabilir.
Erkek kediler seksüel olgunluğa eriştikten sonra alanını belirlemek amacıyla idrar püskürterek çeşitli yerlere işaret bırakır. Bu bir nevi onun kimliği gibidir ve bu hareketleri tamamen içgüdüseldir. Ve bu dönemde erkek kedilerin bıraktıkları idrarın kokusu oldukça keskindir. Bu durum sizi rahatsız edebilecek düzeye ulaşabilir. Bu durum ancak kısırlaştırma operasyonu yapılarak kolaylıkla çözümlenebilir. Kısırlaştırma operasyonuyla testisleri alınan erkek kedinizin üzerinde oluşan hormonal baskı kalkacağından bu sorun ortadan kaldırılabilir.
Dişi kedilerin seksüel olgunluğa eriştiğini ise dışarıya kaçma çabasından yerde yatıp yuvarlanmasından kuyruk sokumuna dokunulduğunda kuyruğunu havaya kaldırmasından en rahatsız edici olanı da bitmek bilmeyen bağırışlarından anlayabilirsiniz. Eğer kaçma çabaları başarıyla sonuçlanırsa istenmeyen gebeliklerle de karşı karşıya kalmanız olasıdır. Bu kızgınlık durumları dişi ve erkek kedilerde ilaçlarla da baskılanabilir ancak sürekli uygulanması olumsuz sonuçlar doğurabileceğinden pek önerilmez.
Erkek ve dişi kedilerin çiftleşme zamanları genelde güneşin yüzünü göstermeye başladığı bahar aylarıdır. Ancak sıcak ve güneş gören evlerde yaşayan kediler için bu her zaman gerçekleşebilir. Kedinizin ergenliğe gelmesiyle birlikte veteriner hekiminizin yönlendirmesi doğrultusunda kedilerinizi kısırlaştırmanızda fayda vardır. Ancak kısırlaşan kedilerin hormonal baskı üzerlerinden kalkacağı için iştahları artacağından bu zamandan sonra beslenmelerine dikkat etmek gereklidir.
Kedilerde en çok alt üriner sistem rahatsızlıkları görülür. Bu rahatsızlık düzenli yapılacak sağlık kontrolleriyle ve erken yapılan teşhis ve müdahalelerle önlenebilir.
Minik kedinizle sağlıklı ve uzun zaman geçirmeniz dileğiyle.